Bir Masal Kuşu Dodo

 

Soyu tükenmiş canlılar kategorisinde duymaya alışık olduğumuz gizemli ve bir o kadar da ünlü olan dodo kuşları, bu kez de Hans ve Emily serisinde karşımıza çıkıyor. Serinin masalsı yönüne espritüel bir dokunuş gibi görünse de dünyamızda bir süre ikamet etmiş bu canlıların; sanki şehir efsanelerinden çıkıp gelmiş gibi hissettiren imajları hikayeyle oldukça uyumlu denebilir. Peki ama soyu tükenmiş canlılar dendiğinde aklımıza ilk gelen tür olan bu kuşları ne kadar tanıyoruz? İnsanlarla girdikleri etkileşimden sonra hazin bir sonla tanışan bu gizemli kuşlar nasıl canlılardı?

 

 

En son 1662 yılında görünen dodo kuşlarının, kalıntılardan elde edilen bilgiler oldukça sınırlıdır. Hint Okyanusu’ndaki Mauritius Adası’nda yaşamış ama 17. yüzyılın sonlarına gelindiğinde soyu tükenmiş bir kuş türüdür. Yaklaşık 1 metre boyunda ve 20 kilo ağırlığında, ortalama 30 yıl yaşayan uçamayan bir kuştur. Gagası yaklaşık 20 cm uzunluğundadır. Toprak üzerine yuva yaptığı, tohum ve meyvelerle beslendiği öğrenilen sınırlı bilgiler arasındadır. Araştırmacılara göre en çok da dodo ağacı olarak da bilinen tambalakok ağacının tohumlarını yiyerek yaşamlarını sürdürüyorlardı.
Linnean Society Zooloji Dergisi tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre, dodo kuşuları oldukça gelişmiş bir koku alma duyusuna sahipti. Toprağa gömülü olan tohumları bulmak için bu yeteneğini kullandığı düşünülmektedir ve bu tohumları güçlü bacakları yardımıyla topraktan çıkarmış olma ihtimalleri de elde edilen bulgulara göre yüksektir.

 

 

1598 yılında keşfedilen dodo kuşları hakkındaki ilk kayıtlar 1601’de Hollandalı kaşifler tarafından tutulmuştur. Küçük kanatları nedeniyle uçamamasının yanı sıra uysal bir tür olmasından dolayı eti için çok fazla avlanan ve bu nedenle soyu tükenen bir canlıdır. 1662 tarihinden sonra ise “dodo” olarak değerlendirilen kuşların hepsi, aslında “Mauritius Kırmızı Tavuğu” olarak da bilinen bir tür olmuştur. Çünkü dodolar, kendisine çok benzeyen ve uçamayan diğer kuş türleri ile kolayca karıştırılabiliyordu.

 

 

Dodo kuşları sadece Hint Okyanusu’nda yer alan Mauritius Adası’nda yaşamamıştır. (Mauritius Adası’nın resmi sembolüdür) Ada dışındaki bölgelerde de görülmüşlerdir ama adadaki dodo kuşları sembolik bir anlam taşıdığı için daha çok bu yer ile anılmaktadırlar. Bu ada onlar için mükemmel bir yaşam alanı idi. Burada yaşayan diğer canlılarla uyum içinde nesillerini devam ettiriyorlardı. 15. yüzyılın sonlarında insanlar tarafından adanın keşfedilmesiyle bu değişmiş ve hayatları tehlikeye girmiştir. Pek akıllı olmayan bu canlılar denizciler için kolayca av haline geldiler. Hem uçamayan hem de koşamayan bu kuşların sopayla kafalarına vurmak yakalanmaları için yeterliydi. Bunun yanında insanlarla birlikte gelen kedi, köpek ve domuzlar; dodo yumurtalarına büyük zararlar veriyordu. Yumurtaların insan ve hayvanlar tarafından zarar görmesi yeni nesillere de yaşama şansı vermemiştir. İnsanlarla karşılaşmadan önce bu adada doğal bir düşmanı olmayan dodolar,  kendini savunabilen bir tür olarak evrimleşmemişti. Bu yüzden de yeni gelen sakinlerden en başta pek de korkmamışlardı. Tüm bunların sonucunda dodo nesli 200 yılda tamamen tükendi. İnsanların dodo kuşlarını yok etmesi 100 yıldan daha kısa sürmüştü.

 

 

Tıpkı dodo kışları gibi onlara yaşamak için bağımlı olan dodo ağaçları da aynı kaderi paylaştı. Yalnızca dodonun sindirim sisteminden geçtikten sonra tohumları çimlenebilen ağaç da böylece zamanla ortadan kayboldu.

Son olarak insanlığın açgözlülüğü ve bencilliğiyle tanışarak, hazin bir sona sahip bu canlı türünün neden bu kadar ünlü olduğundan bahsedecek olursak; dodo kuşları pek çok nesli tükenmiş türün aksine insanlığın, tarihi kayıt altına alabildiği bir dönemde insanlarla etkileşime girmiştir. Nasıl yok olduğuna adım adım şahitlik edilmesi ve bu sonun insan eliyle hazırlanışı onun, nesli tükenmiş canlılar arasında en çok dillendirilen tür olmasına neden olmuştur.

 

 

Kaynakça
*https://tr.wikipedia.org/wiki/Dodo
*https://myanimals.com/tr/hayvanlar/vahsi-hayvanlar-hayvanlar/kuslar/dodo-kusu-nesli-tukenen-bir-turun/

 

 

Related Posts

The Baengri Clan’s Unwanted Granddaughter Türü: Dram – Fantastik – Martial Arts – Romantik – İsekai Novel uyarlamasıdır. Konusu: Yeon, babası olduğunu iddia eden bir adamın evine getirilinceye kadar sokaklarda…

  Hans ve Emily serisinde yer alan, Hans’ın çalıştığı ve Clara’nın da sık sık yemek yemeyi tercih ettiği mekanlardan birisi de Vietnam restoranıydı. Bu yazıda, karakterlerin genellikle yemeyi tercih ettiği…

Son Goku (Dragon Ball) Son Goku, Akira Toriyama tarafından yaratılan ve “Dragon Ball” serisinin baş karakterlerinden biri olan kurgusal bir karakterdir. Goku, serinin birçok bölümünde ana karakter olarak yer alır…

Yorum

Raindrop Fansub